2024’ün sonbaharında, Nijerya’nın Maiduguri kentinde yaşayan öğretmen Aishatu Bunu, çocuklarıyla birlikte göğüs hizasına kadar yükselen sel sularında yürüyerek canını zor kurtardı. Tek sığınağı bir benzin istasyonuydu; günlerce yalnızca yer fıstığıyla hayatta kaldılar. Bu felaket, Batı ve Orta Afrika’da bir milyona yakın insanın yerinden olmasına neden oldu.
Bu tür hikâyeler artık Afrika’da istisna değil, yeni bir norm. Tanzanya’nın Morogoro bölgesinde ise yağmurun gecikmesi tarlaları çoraklaştırıyor, nehirler kuruyor, geçim kaynakları bir bir yok oluyor. Bu sorunlar, sadece bir ülkenin sınırları içinde çözülemeyecek kadar karmaşık ve geniş kapsamlı. Özellikle Sahra Altı Afrika’da yüzey sularının %90’ı sınır aşan nehirlerden oluşuyor. Yani, hiçbir ülke su geleceğini tek başına güvence altına alamaz.
Bir Ülkenin Suyu, Başkasının Geleceği
Zambiya’daki Zambezi Nehri taştığında, Mozambik’teki insanlar evsiz kalıyor. Uganda’daki Victoria Gölü’nün seviyesi düştüğünde, Tanzanya ve Kenya’daki balıkçılar işsiz kalıyor. Bu zincirleme etkiler, iklim krizinin sadece bir çevre sorunu değil; ekonomik, toplumsal ve insani bir kriz olduğunu gösteriyor.
İşte tam bu noktada, Dünya Bankası’nın Afrika’da Uluslararası Sularda İşbirliği (CIWA) girişimi devreye giriyor. CIWA, ülkeleri ortak veri toplama, teknik kapasite geliştirme ve ortak yatırım planları oluşturma konusunda destekleyerek Afrika’nın su krizine çözüm yolları arıyor.
Sınırları Aşan Direnç: CIWA’nın Etkisi
CIWA (Cooperation in International Waters in Africa)’nın 2011’den bu yana yürüttüğü 41 programın analizine göre, bu girişim sadece su yönetimini değil, iklim direnci ve ekonomik kalkınmayı aynı anda destekliyor. Bölgesel su kurumlarının kapasitesini artırıyor, taşkın ve kuraklık erken uyarı sistemleri kuruyor, verileri erişilebilir hale getirerek ülkeleri daha akıllı kararlar almaya yönlendiriyor.
Özellikle hidroelektrik yatırımları, CIWA’nın sera gazı salımlarını azaltmaya katkı sunduğu en büyük alanlardan biri. Yürütülen altı büyük hidroelektrik projeden dördü aktif hale getirildi ve bu sayede yılda yaklaşık 23.770 kiloton CO₂ emisyonu önlenmiş olacak. Bu projeler, aynı zamanda Afrika’nın artan enerji ihtiyacına temiz ve sürdürülebilir çözümler sunuyor.
Veriyle Güçlenen Kararlar
Afrika’daki birçok ülkenin karşılaştığı en büyük engellerden biri, güncel ve yerel hidro-meteorolojik verilerin eksikliği. CIWA, bu veri boşluğunu kapatmak amacıyla “Afrika’da Sınır Aşan Sular için Su Verisi Devrimi” projesini başlattı. Açık kaynak veri panelleri, ülkeler arasında işbirliğini kolaylaştıran platformlar ve karar vericilere yönelik araçlar sayesinde, veriler artık kararın merkezinde yer alıyor.
Kadınlar, Gençler ve Barış İçin Su
Su politikaları yalnızca teknik değil, aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı da gerektiriyor. CIWA, kadınların su sektöründeki yerini artırmak için Stockholm Uluslararası Su Enstitüsü ve World Bank Equal Aqua girişimiyle iş birliği yapıyor. Kadınlara liderlik ve teknik rollerde daha fazla yer açmak, uzun vadede daha adil ve sürdürülebilir yönetim anlamına geliyor.
Ayrıca, göç, çatışma ve doğal afetlere açık bölgelerde havza planlaması, yalnızca suyu değil barışı da güvence altına alıyor. Çad Gölü ve Nijer Havzası gibi bölgelerde yürütülen projeler, hem iklim direncini artırıyor hem de toplumsal uyumu pekiştiriyor.
Haber Kaynağı: https://blogs.worldbank.org/en/water/sharing-waters–transforming-futures–ciwa-s-action-for-a-climat